Çalışma Alanlarımız

Hipokondriyazis

Hipokondriyazis

Hipokondriyazis, halk arasında çoğunlukla hastalık hastalığı olarak bilinmektedir. Bu kişiler devamlı kendilerinde bir hastalık olduğunu iddia ederler. Bir hastalıkları olmadığı halde hastalık yakınmaları gösterebilirler. Çeşitli belirtiler olsa da bunlar gerçekten bir hastalık belirtisi gibi değildir. Bedenleri ile aşırı ilgili olma eğilimleri vardır. Aralıklarla kalp ritimlerini yoklayabilir, tansiyon ölçtürebilirler. Ellerinde bir çanta dolusu ilaçla doktor doktor dolaşabilirler. En ufak bir hastalık belirtisini en kötü hastalığa yorma eğilimleri vardır. Örneğin stresten dolayı oluşan bir baş ağrısını hemen beyin tümörüne yorabilirler. İnternetten saatlerce hastalıklarla ilgili araştırmalar yapabilirler.

 Genellikle tıbbi terimlere hakimdirler ve hastalıklarla ilgili çok fazla bilgiye sahiptirler. Hangi ilacın hangi hastalığa iyi geldiği, hangi belirtinin hangi hastalığa işaret ettiği hakkında iyi bilgi sahibidirler. Fakat bu bilgiler, işlevsel bir şekilde kullanılmak yerine felaketleştirici senaryolar üretmeye yaramaktadır. Çeşit çeşit tahliller yaptırırlar. Tahlil sonuçları temiz çıksa ve doktoru bir şeyinin olmadığını söylese dahi ikna olmazlar. “Bu doktora derdimi tam anlatamadım, beni tam muayene edemedi, benim hastalığımdan anlamadı, başka doktora görünmem gerekiyor” gibi cümleleri çok sıklıkla duyabilirsiniz.

Bu ruhsal bozukluğa sahip kişilere bunun alt yapısının psikiyatrik ya da psikolojik olduğu söylendiğinde çoğunlukla kabul etmek istemezler. Kendilerinde mutlaka bir hastalığın olduğunu ve doktorların onu anlayamadığını savunurlar. Bu kişiler çevreleri tarafından çoğunlukla suçlanırlar. Onların yalan yere bunu yaptığını düşünebilirler. Fakat bu kişiler bunları isteyerek yapmazlar. Gerçekten böyle hissetmektedirler. Bu yüzden de aşırı derecede kaygı duymaktadırlar. Bu kişilere yalan söylediği ima edilirse ve anlaşılmadıklarını hissederlerse çok daha kötü hissedeceklerdir. Bu yüzden bu kişiler tedavi edilirken onları kabul edici ve anlayışlı bir tutum takınılması gereklidir.

Tedavisi           

Terapist ile kurulan güven ilişkisinden sonra uygun psikoterapiler uygulanmalıdır. Gerekli görüldüğünde ilaç desteğine başvurulmalıdır.